Köyümüz kışları neredeyse boş artık. Bir kaç evin yorgun tüten bacası ve kesik ve cızırtılı ezan sesinin ötesinde pek bir hayat belirtisi yok kışları. Uğranılan evlerde yaşlı yürekler beyhude geçen hayatın kendilerinden alıp götürdüklerine sızlanmakta genelde. Kambura durmuş sırtlar ve başörtüsü altından dökülen ak saçların gölgelediği kırışmış yüzler her şeyi özetliyor zaten. Gurbet artık sıla olmuş veya her yer gurbet olmuş Karadenizli için. Boşalan köyden en büyük vurgunu da okulumuz yemiş besbelli. Şimdilerde "taşımalı" sisteme dönüldüğü için "metruklaşan" bu okul bimlerce yüreğe ev sahipliği yaptığı yoksul zamanların hüznüyle malül. Bu hüzün farkında olmadan benim yüzüme de konuvermiş bir çatışkaşlılık halinde... Yaş 40'ı ayaklarının altına alınca hayat çatık kaşlılaşıyor çokça... Mutlu günlerin bedelini talep ediyor gibi... Hüznümü "pey" olarak öne sürüyorum... Ödeştik işte...
12 Mart 2009 Perşembe
Ayakizleri Yüreksızısı Oluyor İlkokulumda...
Köyümüz kışları neredeyse boş artık. Bir kaç evin yorgun tüten bacası ve kesik ve cızırtılı ezan sesinin ötesinde pek bir hayat belirtisi yok kışları. Uğranılan evlerde yaşlı yürekler beyhude geçen hayatın kendilerinden alıp götürdüklerine sızlanmakta genelde. Kambura durmuş sırtlar ve başörtüsü altından dökülen ak saçların gölgelediği kırışmış yüzler her şeyi özetliyor zaten. Gurbet artık sıla olmuş veya her yer gurbet olmuş Karadenizli için. Boşalan köyden en büyük vurgunu da okulumuz yemiş besbelli. Şimdilerde "taşımalı" sisteme dönüldüğü için "metruklaşan" bu okul bimlerce yüreğe ev sahipliği yaptığı yoksul zamanların hüznüyle malül. Bu hüzün farkında olmadan benim yüzüme de konuvermiş bir çatışkaşlılık halinde... Yaş 40'ı ayaklarının altına alınca hayat çatık kaşlılaşıyor çokça... Mutlu günlerin bedelini talep ediyor gibi... Hüznümü "pey" olarak öne sürüyorum... Ödeştik işte...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder