22 Haziran 2011 Çarşamba

Yenik Sultan Yıldırım'ın Üsküp'ü... Hey Üsküp!

Üsküp'ün dar sokaklarında kendimi arıyorum. Osmanlı kadar yorgun ayaklarım. Soykırıma uğrasa da izleri silinmeyen minarelerin gölgesi düşüyor üstüme. Hüznüme ilahi bir lezzet katıyorlar. Yıldırım'ı düşünüyorum. Ömründe sadece bir savaş kaybedip tarihe "yenik sultan" olarak geçen bahtsız Yıldırım'ı ki Niğbolu'da birleşik haçlı ordularını perişan eden de O'ydu.

Üsküp'ün eski kısmında her adımda senden koparılmış parçalarını görürsün. Kendini can çekişirken görürsün. Üsküp... Daha neler var içimde seninle ilgili... bende kalsın. Yenilgileriyle övünen Türkleriz ya, bizim neslin payına düşen bu ya... Tepende dikilen şu kaba haç bile hakim bir kumandan otağı gibi sana tepeden bakan ABD elçiliği kadar dokunmuyor...

Hiç yorum yok: